Friedrich Wilhelm Nietzsche'nin Şiirleri
5 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Friedrich Wilhelm Nietzsche'nin Şiirleri
*KöPage Rankingünün üstünde*
KöPage Rankingünün üstünde durmuşum geçende
Karanlık geceye bürünmüşüm.
Bir türkü duyulur uzaklardan
Altın damlalar yağardı bir de
Ürperen aynasında suyun
Gondollar, ışıklar, bir de müzik
Geçmiş kendinden, yüzdüler alaca karanlığa doğru
Ruhum, şu görünmez parmakların dokunduğu çalgı,
Bir venedik türküsü söyledi gizlice,
Boyam boyam mutluluk içinde ürpererek.
__Bir duyan varmı dersin?
Nietzsche
*ŞAİRİN ÇAĞRISI*
Gençken serinletmek için kendimi,
Oturdum ben bir dumanlı ormanda,
Tik sesi duydum, uzak bir tik sesi,
Zarif, ölçülü, uygun "tak" ardında.
Çıldıracaktım neydi bu ses neydi,
Aradım hep aradım da vazgeçtim,
Sonunda karşısında şair gibi,
Tiktaklarla konuşmayı seçtim.
Ben de ne dizeler düzdüm anlayın,
Hece hece dans ettiler az sonra.
Bir güldüm bir güldüm ki sormayın
Gülmem sürdü tam on beş dakika.
Sen bir şair ha? Şair, böyle sessiz?
Üşüttün mü kafayı yoksa bir an?
- "Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip, söylendi ağaçkakan.
Kimi bekliyorum bu çalılıkta?
Soyup ta kaçacağım birini mi?
Bir sözü, bir imgeyi karanlıkta,
Sessizce uyağımın yerini mi?
Koşan hoplayan ne varsa seçimsiz,
Gönderiliyor şiire doğrudan.
-"Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip, söylendi ağaçkakan.
Uyaklar, oklar mı onlar, öldüren?
Nasıl da oynatırlar ne de titrek!
Gösterirler tüm güçlerini girerek!
Ah! Ölüyorsun, bil işte çaresiz,
Sensin bu sersem sersem yalpalayan!
-"Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip söylendi ağaçkakan.
Çarpık söz kırıntısı çok acele,
Şiir sarhoş sözcükler kumkuması!
Satırdan satıra uçuyor hele
Tik taklar zincirinde uyak dansı.
Serserilerden misin, merhametsiz?
Kötü müdür bu şairler her zaman?
-"Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip, söylendi ağaçkakan.
Şaka mı bu, kuş? Ettiğin alay mı?
Kafamı beğenmedin, kötüledin.
Kalbim daha da fena, kolay mı?
Köpür, coş, ey öfkem şiirle geldin.
Şair, uyaklar bul, sen, bitimsiz
Ey sen kızgın, kötü ve haklı olan.
-"Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip, söylendi ağaçkakan.
Nietzsche
-------------------------------------------------------------
*ECCE HOMO*
Evet, bilirim nereden geldiğimi
Alev gibi doymamış, aç
Yanar, tüketirim kendimi.
Işık olur, ne tutarsam,
Küldür arkamda kalan.
Ben ateşim besbelli.
Friedrich NİETZSCHE
-------------------------------------------------------------
*SOFUCA DİLEKLER*
"Tüm anahtarlar birdenbire
Uçup ortadan kaybolmalı
Ve her anahtar deliğine
Bir maymuncuk uydurulmalı!"
Hep böyle düşünür kesinkes
Herkes - maymuncuk olan herkes.
Nietzsche
-------------------------------------------------------------
*İŞARET ATEŞİ*
Burada, adanın denizlerin ortasında çıkıverdiği,
bir kurban taşı gibi birdenbire yükseldiği yerde,
burada, kara göklerin altında tutuşturuyor
Zerdüşt koca ateşini,
yollarını kaybetmiş gemicilere işaret ateşi,
bir cevap verebileceklere soru işareti...
Beyaz-gri karınlı bu alev
-arzulaması yalıyor soğuk uzaklıkları,
hep daha arı yüksekliklere uzatıyor boynunu-
sabırsızlıkla dikelmiş bir yılan:
bu işareti takıyorum kendi kendime.
Benim ruhumdur bu alev:
Kanmazca susuz hep yeni uzaklıklara,
durgun yalazını fırlatıyor, yukarlara.
Ne demeğe kaçtı Zerdüşt hayvandan da insandan da?
Ne demeğe bıraktı sağlam karaları?
altı yalnızlığı tanımıştı bile
ama yetmedi ona denizin yalnızlığı,
ada bıraktı tırmansın, tepe bıraktı yansın, alev olsun,
bir yedinci yalnızlığı, yukarıya,
attı şimdi oltasını arayışla,
Ey yollarını kaybetmiş denizciler! Ey sönmüş yıldızların artıkları!
Siz ey geleceğin denizcileri! Ey keşfedilmemiş gökler!
İşte atıyorum bütün yalnızlara oltamı:
bir cevap verin alevin sabırsızlığına,
yakalayın bana, yüksek dağlarda bekleyen balıkçıya
yedinci, sonuncu yalnızlığımı!
Friedrich NİETZSCHE
-------------------------------------------------------------
*YENİ DENİZLERE DOĞRU*
Oraya gitmek istiyorum, oraya
Artık güvenim var koluma, kendime
Önümde uzanan açık deniz
Bir gemi taşıyor beni engine.
Her şey pırıl pırıl, daha yeni
Uyur mekânda, zamanda öğle vakti
Yalnız senin gözlerin, ey sonsuz!
Senin bakışın seyreder beni.
Friedrich NİETZSCHE
-------------------------------------------------------------
*YURTSUZ*
Dört nala koşan atlar
Uzaklara götürür beni,
Korkmadan, doludizgin.
Gören tanır beni,
Ve tanıyan
Yurtsuz Adam diye seslenir.
Haydi, haydi!
Asla bırakma beni,
Yazgım, ey parlak yıldız!
Kimse bana soramaz,
Nerelisin diye.
Asla bağlanmadım bir yere
Ve geçip giden zamana.
Özgürüm kartallar gibi.
Haydi, haydi!
Asla bırakma beni,
Yazgım, ey tatlı Mayıs!
Neden inanayım ki?
Bir gün öleceğime,
Kekre ölümü öpeceğime.
Mezara mı düşeyim,
Bir daha içmeyeyim mi
Yaşamın nazenin köpüğünü?
Haydi, haydi!
Asla bırakma beni,
Yazgım, ey renkli düş!
(1859)
ÖYLE BİR HAYAT YAŞIYORUM Kİ*
Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm, cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm ,pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayati en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,
Hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedim ki "söz ver kendine"
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayati seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki,
son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman,
Hep acele etmem bundan, anladım...
Nietzsche
not:favorim :>
-------------------------------------------------------------
*Türküler*
öylesine geniş ki yüreğim bir deniz gibi,
güler yüzün bir güneş ışığınca
tatlı ve derin yalnızlığında,
dalganın dalgaya sessiz karıştığı yerde.
gece mi bastırdı? gün mü yoksa? bilmiyorum.
güler bana o tatlı o sevimli
güneş ışıltılı yüzün,
ben bir çocuk gibi mutluyum. gece yarısı bir de rüzgar
yavaştan yavaştan pencereme çarpar.
bir sağnak baslamış inceden
damlar odama yavaşça.
mutluluğumun düşüdür benim,
rüzgar gibi yalar geçer yüreğimi.
bir buğudur o bakışında senin.
bir yağmur tadıyla sarar yüreğimi.
Nietzsche
-------------------------------------------------------------
*Yalnız*
Haykırışan kargalar
Darmadağın uçuşuyor kente doğru.
Neredeyse yağacak kar
Yeri yurdu olana ne mutlu!
Donmuş kalakaldın,
Hanidir gözlerin arkada!
Boşuna kaçışın, ey çılgın,
Kıştan uzaklara!
Dilsiz ve soğuktur binlerce çöle
Açılan bir kapıdır dünya!
İnsan senin yitirdiğini yitirse
Bir yerlerde duramaz bir daha!
Sen şimdi solgun, sarı
Kış gurbetlerine lânetli,
Hep soğuk gök katlarını
Arayan bir duman gibi.
Uç git, kuş, söyle ezgini
Issız çöl kuşlarının sesiyle!
Göm, gizle, ey çılgın, kanayan kalbini
Buzların, alayların içine!
Haykırışan kargalar
Uçuşuyor kentten yana, dağınık;
Neredeyse yağacak kar
Yeri yurdu olmayana çok yazık!
F. Nietzsche
(çev. Behçet Necatigil)
KöPage Rankingünün üstünde durmuşum geçende
Karanlık geceye bürünmüşüm.
Bir türkü duyulur uzaklardan
Altın damlalar yağardı bir de
Ürperen aynasında suyun
Gondollar, ışıklar, bir de müzik
Geçmiş kendinden, yüzdüler alaca karanlığa doğru
Ruhum, şu görünmez parmakların dokunduğu çalgı,
Bir venedik türküsü söyledi gizlice,
Boyam boyam mutluluk içinde ürpererek.
__Bir duyan varmı dersin?
Nietzsche
*ŞAİRİN ÇAĞRISI*
Gençken serinletmek için kendimi,
Oturdum ben bir dumanlı ormanda,
Tik sesi duydum, uzak bir tik sesi,
Zarif, ölçülü, uygun "tak" ardında.
Çıldıracaktım neydi bu ses neydi,
Aradım hep aradım da vazgeçtim,
Sonunda karşısında şair gibi,
Tiktaklarla konuşmayı seçtim.
Ben de ne dizeler düzdüm anlayın,
Hece hece dans ettiler az sonra.
Bir güldüm bir güldüm ki sormayın
Gülmem sürdü tam on beş dakika.
Sen bir şair ha? Şair, böyle sessiz?
Üşüttün mü kafayı yoksa bir an?
- "Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip, söylendi ağaçkakan.
Kimi bekliyorum bu çalılıkta?
Soyup ta kaçacağım birini mi?
Bir sözü, bir imgeyi karanlıkta,
Sessizce uyağımın yerini mi?
Koşan hoplayan ne varsa seçimsiz,
Gönderiliyor şiire doğrudan.
-"Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip, söylendi ağaçkakan.
Uyaklar, oklar mı onlar, öldüren?
Nasıl da oynatırlar ne de titrek!
Gösterirler tüm güçlerini girerek!
Ah! Ölüyorsun, bil işte çaresiz,
Sensin bu sersem sersem yalpalayan!
-"Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip söylendi ağaçkakan.
Çarpık söz kırıntısı çok acele,
Şiir sarhoş sözcükler kumkuması!
Satırdan satıra uçuyor hele
Tik taklar zincirinde uyak dansı.
Serserilerden misin, merhametsiz?
Kötü müdür bu şairler her zaman?
-"Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip, söylendi ağaçkakan.
Şaka mı bu, kuş? Ettiğin alay mı?
Kafamı beğenmedin, kötüledin.
Kalbim daha da fena, kolay mı?
Köpür, coş, ey öfkem şiirle geldin.
Şair, uyaklar bul, sen, bitimsiz
Ey sen kızgın, kötü ve haklı olan.
-"Evet efendim, bir şairsiniz siz"
Omuz silkip, söylendi ağaçkakan.
Nietzsche
-------------------------------------------------------------
*ECCE HOMO*
Evet, bilirim nereden geldiğimi
Alev gibi doymamış, aç
Yanar, tüketirim kendimi.
Işık olur, ne tutarsam,
Küldür arkamda kalan.
Ben ateşim besbelli.
Friedrich NİETZSCHE
-------------------------------------------------------------
*SOFUCA DİLEKLER*
"Tüm anahtarlar birdenbire
Uçup ortadan kaybolmalı
Ve her anahtar deliğine
Bir maymuncuk uydurulmalı!"
Hep böyle düşünür kesinkes
Herkes - maymuncuk olan herkes.
Nietzsche
-------------------------------------------------------------
*İŞARET ATEŞİ*
Burada, adanın denizlerin ortasında çıkıverdiği,
bir kurban taşı gibi birdenbire yükseldiği yerde,
burada, kara göklerin altında tutuşturuyor
Zerdüşt koca ateşini,
yollarını kaybetmiş gemicilere işaret ateşi,
bir cevap verebileceklere soru işareti...
Beyaz-gri karınlı bu alev
-arzulaması yalıyor soğuk uzaklıkları,
hep daha arı yüksekliklere uzatıyor boynunu-
sabırsızlıkla dikelmiş bir yılan:
bu işareti takıyorum kendi kendime.
Benim ruhumdur bu alev:
Kanmazca susuz hep yeni uzaklıklara,
durgun yalazını fırlatıyor, yukarlara.
Ne demeğe kaçtı Zerdüşt hayvandan da insandan da?
Ne demeğe bıraktı sağlam karaları?
altı yalnızlığı tanımıştı bile
ama yetmedi ona denizin yalnızlığı,
ada bıraktı tırmansın, tepe bıraktı yansın, alev olsun,
bir yedinci yalnızlığı, yukarıya,
attı şimdi oltasını arayışla,
Ey yollarını kaybetmiş denizciler! Ey sönmüş yıldızların artıkları!
Siz ey geleceğin denizcileri! Ey keşfedilmemiş gökler!
İşte atıyorum bütün yalnızlara oltamı:
bir cevap verin alevin sabırsızlığına,
yakalayın bana, yüksek dağlarda bekleyen balıkçıya
yedinci, sonuncu yalnızlığımı!
Friedrich NİETZSCHE
-------------------------------------------------------------
*YENİ DENİZLERE DOĞRU*
Oraya gitmek istiyorum, oraya
Artık güvenim var koluma, kendime
Önümde uzanan açık deniz
Bir gemi taşıyor beni engine.
Her şey pırıl pırıl, daha yeni
Uyur mekânda, zamanda öğle vakti
Yalnız senin gözlerin, ey sonsuz!
Senin bakışın seyreder beni.
Friedrich NİETZSCHE
-------------------------------------------------------------
*YURTSUZ*
Dört nala koşan atlar
Uzaklara götürür beni,
Korkmadan, doludizgin.
Gören tanır beni,
Ve tanıyan
Yurtsuz Adam diye seslenir.
Haydi, haydi!
Asla bırakma beni,
Yazgım, ey parlak yıldız!
Kimse bana soramaz,
Nerelisin diye.
Asla bağlanmadım bir yere
Ve geçip giden zamana.
Özgürüm kartallar gibi.
Haydi, haydi!
Asla bırakma beni,
Yazgım, ey tatlı Mayıs!
Neden inanayım ki?
Bir gün öleceğime,
Kekre ölümü öpeceğime.
Mezara mı düşeyim,
Bir daha içmeyeyim mi
Yaşamın nazenin köpüğünü?
Haydi, haydi!
Asla bırakma beni,
Yazgım, ey renkli düş!
(1859)
ÖYLE BİR HAYAT YAŞIYORUM Kİ*
Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm, cehennemi de
Öyle bir aşk yaşadım ki
Tutkuyu da gördüm ,pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayati en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,
Hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedim ki "söz ver kendine"
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayati seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki,
son yolculukları erken tanıdım
Öyle çok değerliymiş ki zaman,
Hep acele etmem bundan, anladım...
Nietzsche
not:favorim :>
-------------------------------------------------------------
*Türküler*
öylesine geniş ki yüreğim bir deniz gibi,
güler yüzün bir güneş ışığınca
tatlı ve derin yalnızlığında,
dalganın dalgaya sessiz karıştığı yerde.
gece mi bastırdı? gün mü yoksa? bilmiyorum.
güler bana o tatlı o sevimli
güneş ışıltılı yüzün,
ben bir çocuk gibi mutluyum. gece yarısı bir de rüzgar
yavaştan yavaştan pencereme çarpar.
bir sağnak baslamış inceden
damlar odama yavaşça.
mutluluğumun düşüdür benim,
rüzgar gibi yalar geçer yüreğimi.
bir buğudur o bakışında senin.
bir yağmur tadıyla sarar yüreğimi.
Nietzsche
-------------------------------------------------------------
*Yalnız*
Haykırışan kargalar
Darmadağın uçuşuyor kente doğru.
Neredeyse yağacak kar
Yeri yurdu olana ne mutlu!
Donmuş kalakaldın,
Hanidir gözlerin arkada!
Boşuna kaçışın, ey çılgın,
Kıştan uzaklara!
Dilsiz ve soğuktur binlerce çöle
Açılan bir kapıdır dünya!
İnsan senin yitirdiğini yitirse
Bir yerlerde duramaz bir daha!
Sen şimdi solgun, sarı
Kış gurbetlerine lânetli,
Hep soğuk gök katlarını
Arayan bir duman gibi.
Uç git, kuş, söyle ezgini
Issız çöl kuşlarının sesiyle!
Göm, gizle, ey çılgın, kanayan kalbini
Buzların, alayların içine!
Haykırışan kargalar
Uçuşuyor kentten yana, dağınık;
Neredeyse yağacak kar
Yeri yurdu olmayana çok yazık!
F. Nietzsche
(çev. Behçet Necatigil)
En son MetatroN tarafından Paz 16 Ağus. - 18:45 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
MetatroN- Süper Animeci
- Mesaj Sayısı : 452
Ruh Hali :
Kayıt tarihi : 07/05/08
Geri: Friedrich Wilhelm Nietzsche'nin Şiirleri
Senin favorini ben de çok beğeniyorum :]
Yine de sanırım "Zerdüşt" isimli kitabını şiirlerinden daha çok seviyorum.Ama bu evde bir şiir kitabını bulundurduğum ve arada bir okumaktan fazlasıyla zevk aldığım gerçeğini değiştirmiyor :]
Yine de sanırım "Zerdüşt" isimli kitabını şiirlerinden daha çok seviyorum.Ama bu evde bir şiir kitabını bulundurduğum ve arada bir okumaktan fazlasıyla zevk aldığım gerçeğini değiştirmiyor :]
Geri: Friedrich Wilhelm Nietzsche'nin Şiirleri
ecce homo ya aşık oldum
F.Chopin- Isınan üye
- Mesaj Sayısı : 76
Yaş : 32
Ruh Hali :
Kayıt tarihi : 27/01/09
Geri: Friedrich Wilhelm Nietzsche'nin Şiirleri
İmkanınız varsa orijinal dili olan Almanca olarak okuyun şiirleri. Çevirisi yapılan, özellikle şiirler tüm anlamını yitirirler. Ben çok az Almanca bilmeme rağmen orijinal metini okuduğumda anladıklarım, bu Türkçe çevirilerden çok daha mükemmel oldukları kanaatinde.
AnTiOkSiDaN- Çevirmen
- Mesaj Sayısı : 394
Yaş : 33
Nerden : istanbul
Ruh Hali :
Kayıt tarihi : 10/01/09
Geri: Friedrich Wilhelm Nietzsche'nin Şiirleri
bence 'ecce hom, sofuca dilekler ve öyle bir hayat yaşıyorum ki...' çok güzeldi.Zaten 'öyle bir hayat yaşıyorum ki ... 'yi okumuştum. Ama süper olmuş
mikan sacura- Isınan üye
- Mesaj Sayısı : 119
Yaş : 29
Nerden : istanbul
Ruh Hali :
Kayıt tarihi : 09/04/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz