Piraye

[Engel]

...Kızıl saçlıymış Piraye.
Kendimi, keşke ben de kızıl saçlı olsaydım, diye hayıflanırken yakaladım kaç kez...
Okudukça, dizelerin arasına dalıp kendimden geçtikçe, tehlikeli bir biçimde özdeşleşiyordum Piraye'yle.
Tiyatro sahnemde, bundan sonraki rolüm belliydi artık. Nâzım Hikmet'in Piraye'si rolünü oynamak...
Peki bana eşlik edecek oyuncu kim olacaktı?
Bunu düşünmek hile anlamsızdı; karşımda Nâzım vardı ya...
ŞİİR YÜZLÜ PİRAYE... kendi yazdığı senaryolarda yaşıyor.
...Kim olursa olsun; evleneceğim insan, benim varlığımı yok sayarak
bir başkasıyla beraberlik yaşayacak ve ben buna seyirci kalacağım ha...
Yazgıymış!
İnanmıyorum yazgıya falan... Onu yaratan da, şekillendiren de bizleriz.
Benim yazgım kendi çizeceğim yoldur!
O yolda beraber yürümeyi kabullendiğim insanı da kimseyle paylaşamam ben...
YAZGIYA BİLE KAFA TUTACAK KADAR YÜREKLİ... Özgürlüğe âşık!
Ancak, başkaları tarafından yerinden oynatılan kilometre
taşlarının, gene başkalarınca gelişigüzel dizilmesiyle önüne serilen
yolda yürümeye mecbur bırakılınca... İşler değişiyor.

...Hiç hayıflanma, o şiirsellikten uzak düştün diye. Gözlerini aç ve o günlerde göremediğin gerçeği gör artık...
Nâzım da o sevda yüklü dizelerini eliyle bir kenara itip, daha sıcak bulduğu kollara koşmamış mıydı?
Haşindin yaptığı, onunkinden çok mu farklı?

..Kendince tanrılaştırdığın tapınmaktan gurur duyduğun putların,
gerçekte basit birer taş parçası olduğunu ne zaman kavrayacaksın?
Ama, gönlün gerilerde bir noktaya takılı kaldıysa eğer, sevinebileceğin bir gerçeklik duruyor orada.
İşte şimdi, Nâzım'ın kızıl saçlı Piraye'siyle tam olarak özdeşleştin.
Kutlu olsun.
Fırtına gibi bir yaşam öyküsünün başoyuncusu oluveriyor PİRAYE...


----------------------------------
Görüş:Canan Tan ın kitablarına hayranım her biri ayrı bir güzel.Gerçek hayata o kadar uygun ki acaba doğru mu?Gerçekden böyle birşey oldu mu?Diyor insan okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum...

[sakura hime]

ya ben bu kitabı okurken o piraye yi elime verseler boğardım ne salak bir kızdı allah ım acayip bir kırsla okumuş 3 günde bitirmiştim
genede herkese öneririm ben okurken çok sinitlenmiştim ama genede çok sevdiğim bir kitaptır

[Engel]

genelde Canan ın kitablarındaki kızlar hep gurur yüzünden kaybetmiş insanlardır diğer kitabında da aslı vardı mesala o da öyle idi

[sakura hime]

ya yok bu piraye nin gururlu yanı kitabın sonunda ortaya çıktı tabi sonu gelene kadarda ben öldüm öldüm bittim bu kitabı okurken bizimkilere hergün dizi gibi özet geçiyordum piraye şöle yaptı gibi kitabı okumayanlarda benim sayemde öğrendi ha bide o kocası haşim miydi neydi o da ayrı birşeydi yani

[Engel]

Canan ın kitabları dediğim gibi harbi böyle bişey olabilir mi dedirten kitablar.Haşim zaten ayrı bir ayak anlamadım onuda ama olayları birbirine çok güzel bağlamış ve doğu tarafındaki insanların yanlış düşüncelerini anlatmış (töre gelenek vs.)

aynı şeyi bende yaparım sabah kalkar kitabı okur gece yatarken bırakırdım bea xD çikolata kaplı öyküler ve eroinle dans vardı onlarıda en kısa zamanda almayı planlıyorum zaten

[sakura hime]

benim buralar kitap almam yasak
babam önce elimdeki 8 kitabı bitirmem gerektiğini söyledi

[Shiniko]

Merak ettim şimdi nasıl bir kitap olduğunu. Anlaşıldı, yarın kütüphaneye uğramam lazım. Bir de gitmişken Dostoyevski alırım, süper olur

[Voodoo_Baby]

Canan Tan'ın "Yolum düştü Amerika'ya" adlı kitabı hariç hepsini okudum. O kadın için tamamen uçuk biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten yıllar önce izmir kütüphanesindeki söyleşisinde de kendini böyle tanımlamıştı. Haklı Cidden bu hikayeleri yaşamadan anlatmak için uçuk olmak lazım. Ama en çok ilk göz ağrım "Eroinle Dans" ı sevmişimdir ki etkisinden 1 hafta kurtulamamıştım.

Piraye'nin sonunda da ağladığımı hatırlıyorum. Hatta onu okurken yanlış hatırlamıyorsam kumsaldaydım. Allahtan gözlük var demiştim. Nasıl bir aşktır ki bu...