NİETZSCHE AĞLADIĞINDA
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
NİETZSCHE AĞLADIĞINDA
Kendi gözlemlerime dayanarak söylüyorum şimdiye kadar okumuş olduğum en harikulade psikolojik ve felsefi roman .. Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere...
Kitabın Arka Kapağından :
Sahne
Psikanalizin doğumu arifesindeki 19.yüzyıl Viyana'sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk.
Aktörler
Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrıyı öldürmüş. 'Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır,' diyor. Daha sonra 'kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?' diyecek. Ümitsiz.
Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca 'ama' pozisyonunda yaşamış biri.
Freud: Breuer'in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul.
Salomé: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor.
Bazen aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var.
Konu
Ümitsizlik.
Birgün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salomé Nietzsche'den habersiz Breuer'e gelir. 'Avrupa'nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin,' der. Breuer Salomé'yi tekrar görebilmek umuduyla 'peki' der.
Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar...
Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere...
Ayrıca kitabın bir özetini ekliyorum ama kitabı okumayı planlayanlar ya da bir ara alır okurum diyenler kendi alacakları zevki bozmamak için okumasınlar.
Kitaptan Alıntılar
--------------------------------------------------------------------------------
Artık bakması için konsantre olması gerekmiyordu. Artık retina ve korteks tam bir işbirliği içinde.. Sayfa: 11
--------------------------------------------------------------------------------
Sizden iyileştirmenizi istediğim Nietzsche'nin bedeni değil, ümitsizliğidir. Sayfa: 18
--------------------------------------------------------------------------------
Evlilik ve ona eşlik eden mülkiyet ve kıskançlık ruhu tutsak eder. Sayfa: 22
--------------------------------------------------------------------------------
...ne kadın ne de erkeğin artık zayıflıklarıyla birbirlerine zulmetmeyecekleri günlerin geleceğini umuyorum." Sayfa: 22
--------------------------------------------------------------------------------
Belki part-time bir evlilik bana uygun olabilir.. Sayfa: 26
--------------------------------------------------------------------------------
Hayalinde bir süpürge kaptı ve bütün cinsel düşünceleri sildi süpürdü. Sayfa: 30
--------------------------------------------------------------------------------
Üçümüzün zihinsel bir yaşamı paylaşacağımıza, birlikte ciddi felsefi çalışmalar yapabileceğimize inanmıştım. Sayfa: 34
--------------------------------------------------------------------------------
Bizim kardeş beyinlerimiz vardı; yarım sözcükler, yarım cümlelerle, yalnızca hareketlerle birbirimize çok şey anlatabiliyorduk. Sayfa: 36
--------------------------------------------------------------------------------
Bakışlarının adeta gizli bir defineyi korurmuşçasına içeriye baktığını. Sayfa: 67
--------------------------------------------------------------------------------
Bazen baş ağrılarımın, beynimdeki doğum sancıları olduğunu düşünüyorum. Sayfa: 75
--------------------------------------------------------------------------------
Fiziksel açıdan sağlıklı olmanın, toplumsal ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaya bağlı olduğunu düşünüyorum. Sayfa: 81
--------------------------------------------------------------------------------
Dürüstlük-dürüst sorular, dürüst cevaplar- en iyi ilaçlardır. Sayfa: 86
--------------------------------------------------------------------------------
Genellikle sorulmayan soru en önemli sorudur! Sayfa: 88
--------------------------------------------------------------------------------
Ama rağbet görmeyen bir gerçeğin, herşeyi zorlaştırmanın iyi olan bir yanı var mıdır? Sayfa: 88
--------------------------------------------------------------------------------
"Neysen o ol. Gerçekler olmadan kişi kim ya da ne olduğunu nasıl keşfedebilir?" Sayfa: 89
--------------------------------------------------------------------------------
"Ümit mi? Ümit en son kötülüktür!
..Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit. O zamandan beri, insanlar yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladı. Fakat Zeus'un arzusunun, insanların, kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır." Sayfa: 90
--------------------------------------------------------------------------------
Her insanın ölümü kendine aittir. Ve herkes kendi tarzını belirleyebilmelidir. Sayfa: 91
--------------------------------------------------------------------------------
Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır.. Sayfa: 91
--------------------------------------------------------------------------------
Gerçek onsuz yaşayamayacağımız bir yanlıştır..
Gerçeğin düşmanı yalanlar değil, inançlardır.. Sayfa: 98
--------------------------------------------------------------------------------
Yalan, yeni yalanlar doğurur.. Sayfa: 99
--------------------------------------------------------------------------------
"Düşünceler, duygularımızın gölgesidir; ama her zaman daha karanlık, daha boş ve daha sade." Sayfa: 100
--------------------------------------------------------------------------------
Kemikleri, eti, bağırsakları ve kan damarlarını kaplayan deri nasıl insan görünümünü katlanabilir hale getiriyorsa, ruhun ajitasyonu ve ihtirası da kibirle kapatılmıştır; kibir, ruhu kaplayan deridir. Sayfa: 101
--------------------------------------------------------------------------------
...kaba birini taklit edebilecek kadar huysuzluğum üzerimde bugün.. Sayfa: 102
--------------------------------------------------------------------------------
Acaba bu zeka bir deliye mi yoksa dahiye mi ait? Sayfa: 107
--------------------------------------------------------------------------------
"Gördüğü birşeye yapışıp kalmakta inat eder; ama buna sadakat der." Sayfa: 109
--------------------------------------------------------------------------------
"Herşeyin derinine inmek: Bu zahmetli bir özellik. İnsanın gözlerini hep yorar ve sonunda insan isteyebileceğinden daha fazlasını bulur." Sayfa: 109
--------------------------------------------------------------------------------
Birinin kendisini başka birine açması ihanetin kapılarını açar ve ihanet insanı çok rahatsız eder değil mi? Sayfa: 119
--------------------------------------------------------------------------------
Bazıları ise o anda yaşadıklarını daha önce de yaşadıkları gibi bir duyguya kapıldıklarını belirtiyorlar. Fransızlar buna deja vu diyorlar.. Sayfa: 120
--------------------------------------------------------------------------------
Hegel ölüm döşeğindeyken, kendisini bir tek öğrencinin anladığını, ama onun da yanlış anladığını söylemiş! Sayfa: 123
--------------------------------------------------------------------------------
Yanından geçen bir soru, en küçük soru tohumu, ana değdiği noktada filizlenip yeni sürgünler veriyordu. Sayfa: 123
--------------------------------------------------------------------------------
"Beni öldürmeyen şey, beni güçlendirir." Sayfa: 124
--------------------------------------------------------------------------------
Belki 'ben' ve bedenim, zihnimin arkasından bir dolap çeviriyordur. Bildiğiniz gibi zihin, tuzaklarla dolu arka sokaklarda gezinmeye bayılır. Sayfa: 125
--------------------------------------------------------------------------------
Yalnızlık, hastalıkların üreyebileceği en uygun ortamdır. Sayfa: 129
--------------------------------------------------------------------------------
Hiçkimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir. Sayfa: 137
--------------------------------------------------------------------------------
İnsanlar vedalaşırken, genellikle olayın sürekliliğini inkar eden sözler dile getirmeyi severler: Birbirlerinden ayrılırken 'Auf Wiedersehen' yani tekrar görüşene kadar, derler. Yeni bir araya gelme planları yapmakta çok aceleci davranırlar, ama bunu unutmakta daha da acelecidirler. Sayfa: 173
--------------------------------------------------------------------------------
"bir erkek ancak bir erkek gibi davranarak onun içindeki kadının ortaya çıkmasına yol açar." Sayfa: 202
--------------------------------------------------------------------------------
Bazen herkesin gizli bir anahtar cümlesi vardır diye düşünüyorum. Sayfa: 231
--------------------------------------------------------------------------------
Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav. Sayfa: 233
--------------------------------------------------------------------------------
İnsan dostunu, düşmanından daha zor affediyor. Sayfa: 251
--------------------------------------------------------------------------------
..insanları etkilemek için akılcılığı bir kenara bırakıp daha aşağı düzeydeki becerileri kullanırsak, elimize geçenin daha ucuz ve daha aşağı düzeyde bir insan olacağıdır. Sayfa: 259
--------------------------------------------------------------------------------
Kayalığa yapışan bir midyenin direnme gücü var onda.. Sayfa: 273
--------------------------------------------------------------------------------
Belki benim öğrencilerim henüz dünyaya gelmediler. Benim günlerim yarından sonraki günler. Bazı filozoflar ölümlerinden sonra doğarlar! Sayfa: 302
Kitabın Arka Kapağından :
Sahne
Psikanalizin doğumu arifesindeki 19.yüzyıl Viyana'sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk.
Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca 'ama' pozisyonunda yaşamış biri.
Freud: Breuer'in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul.
Salomé: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor.
Bazen aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var.
Konu
Ümitsizlik.
Birgün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salomé Nietzsche'den habersiz Breuer'e gelir. 'Avrupa'nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin,' der. Breuer Salomé'yi tekrar görebilmek umuduyla 'peki' der.
Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar...
Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere...
Ayrıca kitabın bir özetini ekliyorum ama kitabı okumayı planlayanlar ya da bir ara alır okurum diyenler kendi alacakları zevki bozmamak için okumasınlar.
- Spoiler:
- Bir gün erkeklerin başını döndüren kadın,Salome,Nietzsche'den habersiz Breuer'e gelir.Ümitsizlik içinde olan Nietzsche'ye yardım etmesini ister.Doktor da kadının çekiciliğine kapılıp bu isteği kabul eder.Çünkü doktor da o sırada yasak bir ilişkiden yeni çıkmıştır.Hastasına tedavi sırasında aşık olmuş ve kendini ona iyice bağlamıştır.O da bunun farkındadır fakat hislerinin önüne geçemez.Bu ilişki hastasının ondan hamile olduğu yalanını uydurmasıyla son bulur.Breuer onu başka bir doktora nakleder.İşte bu ilişkiyi tam unutmuşken karşısına Salome çıkar.Salome Nietzsche'yi ikna edip Breuer'e gönderir.Fakat Nietzsche çok gururlu,hiç kimseyle konuşmayan,derdini kimseyle paylaşmayan birisidir.Ruhsal sorunu olduğunu da kabul etmez.Bunun yüzünden de Dr. Breuer onun fizikselhastalıklarını tedavi ediyormuş gibi görünerek psikolojisini anlamaya çalışır.(fiziksel hastalık olarak da stresten kaynaklanan migreni vardır.)Dr.Breuer tedavileri sırasında onun özel yaşamı hakkında bilgi almaya çalıştıysa da Nietzsche tek bir kelime bile etmez.Doktor en sonunda ondan hiç bir ücret talep etmeden onu bir sanatoryuma yatırmayı,migreni için üzerinde ilaçlar denemek istediğini ve bu gözlemler için de gözünün önünde olmasını uygun gördüğünü söyler.FakatNietzsche bunu kabul etmez ve doktordan tedaviyi bitirmesini ister.Doktor bu duruma çok üzülür.Hem arkadaşı hem de öğrencisi olan Freud'la hep onun hakkında konuşur, uyguladığı tedaviyi arkadaşına anlatıp onun da fikrini alır.bu konuşma gününün gecesinde Dr.Breuer uyuyacakken kapı çalınır ve kendisini Herr Schlegel olarak tanıtan bir adam evinde kalmakta olan bir hastadan söz eder vedoktora bir kart uzatır.Kartın üstünde Prof. Friedrich Nietzsche Filoloji Profesörü yazıyordur.Doktor bunu okuyunca hemen Herr Schlegel'le birlikte Nietzsche'nin kaldığı yere doğru yola koyulur.Yolda Nietzsche hakkında bazı bilgiler edinmeye çalışır.Nietzsche'nin kaldığı yere geldiklerinde Dr. Breuer çok şaşırır.Nietzsche odanın bir köşesinde duran ufak bir yatakta koma halinde uyuyordur.Morarmış bir yüz,çökmüş gözler,her yanı buz kesilmiş solgun bir vücut.Dr.Breuer Nietzsche'nin başına masaj uygulamaya başlar.30-35dk.sonra Nietzsche kendine gelmeye başlar ve doktordan yardım etmesini ister.Doktor bunu duyduğunda çok şaşırır.Çünkü Nietzsche'yi kimseye muhtaç olmayan biri olarak tanımıştır.Breuer sabaha doğru Nietzsche'yi yalnız bırakarak diğer hastalarını kontrol etmeye gider.Geri döndüğünde Nietzsche kendine gelmiştir.Dr.Breuer'e minnetlerini sunduktan sonra borcunu nasıl ödeyeceğini sorar.Doktorda bunun üzerine daha uzun bir süre tedavi altında tutulması gerektiğini ve bir ilaç tedavisi uygulayacağını söyleyerek klniğe yatmak zorunda olduğunu yineler.Fakat Nietzsche o gün oradan ayrılmak zorundadır.Breuer'de bunu engellemek için bir öneri hazırlar ve bu öneriyi ertesi gün muayenehanede Nietzsche'ye sunar.Önerisi ise kendisinin Nietzsche'nin fiziksel semptomlarını tedavi eden beden doktoru olacağını,Nietzsche'nin de bunun karşılığında Breuer'in ruh ve zihin doktoru olmasıdır.Nietzsche ilk başta bunu kabul etmediyse de doktora borçlu olduğu için bunu borcunu ödeme şekli olarak kabul eder.Artık sanatoryuma yatar ve doktorla birbirlerine tedavi uygulamaya başlarlar.Bu tedaviler sırasında doktor kendi sorunlarını biraz abartarak anlatır ki Nietzsche itiraf sürecine girmekte çabuk davransın.Fakat Nietzsche direnmekte kararlıdır.Dr.Breuer'de onun direncini kırmayarak ona yardım etme çabalarını biraz yavaşlatmaya başlar.Bu arada tedaviler sırasında gittikçe iyi arkadaş olurlar ve birbirlerine isimleriyle hitap etmeye başlarlar.Tedavi sonucunda Nietzsche'ninmigreni iyice kaybolmuştur fakat ruh durumu olduğu gibi duruyordur.Tedavi sona erdiğinde ise Nietzsche o ülkeden ayrılmaya karar verir.Doktor da onu engellemek için çok çaba gösterir.Çünkü seanslar sayesinde çok iyi iki dost olmuşlardır.Breuer Nietzsche'ye kendi evinde kalmasını teklif etse de o bunu kabul etmez ve ülkeden ayrılarak ılık güneş ve yağmursuz bir havası olan italya'ya gider.
Kitaptan Alıntılar
--------------------------------------------------------------------------------
Artık bakması için konsantre olması gerekmiyordu. Artık retina ve korteks tam bir işbirliği içinde.. Sayfa: 11
--------------------------------------------------------------------------------
Sizden iyileştirmenizi istediğim Nietzsche'nin bedeni değil, ümitsizliğidir. Sayfa: 18
--------------------------------------------------------------------------------
Evlilik ve ona eşlik eden mülkiyet ve kıskançlık ruhu tutsak eder. Sayfa: 22
--------------------------------------------------------------------------------
...ne kadın ne de erkeğin artık zayıflıklarıyla birbirlerine zulmetmeyecekleri günlerin geleceğini umuyorum." Sayfa: 22
--------------------------------------------------------------------------------
Belki part-time bir evlilik bana uygun olabilir.. Sayfa: 26
--------------------------------------------------------------------------------
Hayalinde bir süpürge kaptı ve bütün cinsel düşünceleri sildi süpürdü. Sayfa: 30
--------------------------------------------------------------------------------
Üçümüzün zihinsel bir yaşamı paylaşacağımıza, birlikte ciddi felsefi çalışmalar yapabileceğimize inanmıştım. Sayfa: 34
--------------------------------------------------------------------------------
Bizim kardeş beyinlerimiz vardı; yarım sözcükler, yarım cümlelerle, yalnızca hareketlerle birbirimize çok şey anlatabiliyorduk. Sayfa: 36
--------------------------------------------------------------------------------
Bakışlarının adeta gizli bir defineyi korurmuşçasına içeriye baktığını. Sayfa: 67
--------------------------------------------------------------------------------
Bazen baş ağrılarımın, beynimdeki doğum sancıları olduğunu düşünüyorum. Sayfa: 75
--------------------------------------------------------------------------------
Fiziksel açıdan sağlıklı olmanın, toplumsal ve psikolojik açıdan sağlıklı olmaya bağlı olduğunu düşünüyorum. Sayfa: 81
--------------------------------------------------------------------------------
Dürüstlük-dürüst sorular, dürüst cevaplar- en iyi ilaçlardır. Sayfa: 86
--------------------------------------------------------------------------------
Genellikle sorulmayan soru en önemli sorudur! Sayfa: 88
--------------------------------------------------------------------------------
Ama rağbet görmeyen bir gerçeğin, herşeyi zorlaştırmanın iyi olan bir yanı var mıdır? Sayfa: 88
--------------------------------------------------------------------------------
"Neysen o ol. Gerçekler olmadan kişi kim ya da ne olduğunu nasıl keşfedebilir?" Sayfa: 89
--------------------------------------------------------------------------------
"Ümit mi? Ümit en son kötülüktür!
..Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit. O zamandan beri, insanlar yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladı. Fakat Zeus'un arzusunun, insanların, kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır." Sayfa: 90
--------------------------------------------------------------------------------
Her insanın ölümü kendine aittir. Ve herkes kendi tarzını belirleyebilmelidir. Sayfa: 91
--------------------------------------------------------------------------------
Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır.. Sayfa: 91
--------------------------------------------------------------------------------
Gerçek onsuz yaşayamayacağımız bir yanlıştır..
Gerçeğin düşmanı yalanlar değil, inançlardır.. Sayfa: 98
--------------------------------------------------------------------------------
Yalan, yeni yalanlar doğurur.. Sayfa: 99
--------------------------------------------------------------------------------
"Düşünceler, duygularımızın gölgesidir; ama her zaman daha karanlık, daha boş ve daha sade." Sayfa: 100
--------------------------------------------------------------------------------
Kemikleri, eti, bağırsakları ve kan damarlarını kaplayan deri nasıl insan görünümünü katlanabilir hale getiriyorsa, ruhun ajitasyonu ve ihtirası da kibirle kapatılmıştır; kibir, ruhu kaplayan deridir. Sayfa: 101
--------------------------------------------------------------------------------
...kaba birini taklit edebilecek kadar huysuzluğum üzerimde bugün.. Sayfa: 102
--------------------------------------------------------------------------------
Acaba bu zeka bir deliye mi yoksa dahiye mi ait? Sayfa: 107
--------------------------------------------------------------------------------
"Gördüğü birşeye yapışıp kalmakta inat eder; ama buna sadakat der." Sayfa: 109
--------------------------------------------------------------------------------
"Herşeyin derinine inmek: Bu zahmetli bir özellik. İnsanın gözlerini hep yorar ve sonunda insan isteyebileceğinden daha fazlasını bulur." Sayfa: 109
--------------------------------------------------------------------------------
Birinin kendisini başka birine açması ihanetin kapılarını açar ve ihanet insanı çok rahatsız eder değil mi? Sayfa: 119
--------------------------------------------------------------------------------
Bazıları ise o anda yaşadıklarını daha önce de yaşadıkları gibi bir duyguya kapıldıklarını belirtiyorlar. Fransızlar buna deja vu diyorlar.. Sayfa: 120
--------------------------------------------------------------------------------
Hegel ölüm döşeğindeyken, kendisini bir tek öğrencinin anladığını, ama onun da yanlış anladığını söylemiş! Sayfa: 123
--------------------------------------------------------------------------------
Yanından geçen bir soru, en küçük soru tohumu, ana değdiği noktada filizlenip yeni sürgünler veriyordu. Sayfa: 123
--------------------------------------------------------------------------------
"Beni öldürmeyen şey, beni güçlendirir." Sayfa: 124
--------------------------------------------------------------------------------
Belki 'ben' ve bedenim, zihnimin arkasından bir dolap çeviriyordur. Bildiğiniz gibi zihin, tuzaklarla dolu arka sokaklarda gezinmeye bayılır. Sayfa: 125
--------------------------------------------------------------------------------
Yalnızlık, hastalıkların üreyebileceği en uygun ortamdır. Sayfa: 129
--------------------------------------------------------------------------------
Hiçkimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir. Sayfa: 137
--------------------------------------------------------------------------------
İnsanlar vedalaşırken, genellikle olayın sürekliliğini inkar eden sözler dile getirmeyi severler: Birbirlerinden ayrılırken 'Auf Wiedersehen' yani tekrar görüşene kadar, derler. Yeni bir araya gelme planları yapmakta çok aceleci davranırlar, ama bunu unutmakta daha da acelecidirler. Sayfa: 173
--------------------------------------------------------------------------------
"bir erkek ancak bir erkek gibi davranarak onun içindeki kadının ortaya çıkmasına yol açar." Sayfa: 202
--------------------------------------------------------------------------------
Bazen herkesin gizli bir anahtar cümlesi vardır diye düşünüyorum. Sayfa: 231
--------------------------------------------------------------------------------
Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav. Sayfa: 233
--------------------------------------------------------------------------------
İnsan dostunu, düşmanından daha zor affediyor. Sayfa: 251
--------------------------------------------------------------------------------
..insanları etkilemek için akılcılığı bir kenara bırakıp daha aşağı düzeydeki becerileri kullanırsak, elimize geçenin daha ucuz ve daha aşağı düzeyde bir insan olacağıdır. Sayfa: 259
--------------------------------------------------------------------------------
Kayalığa yapışan bir midyenin direnme gücü var onda.. Sayfa: 273
--------------------------------------------------------------------------------
Belki benim öğrencilerim henüz dünyaya gelmediler. Benim günlerim yarından sonraki günler. Bazı filozoflar ölümlerinden sonra doğarlar! Sayfa: 302
En son MetatroN tarafından Perş. 6 Ağus. - 10:39 tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
MetatroN- Süper Animeci
- Mesaj Sayısı : 452
Ruh Hali :
Kayıt tarihi : 07/05/08
Geri: NİETZSCHE AĞLADIĞINDA
kitap tanıtımı için teşekkürler güzel kitaba benziyor, umarım bir ara okuma fırsatım olur
Geri: NİETZSCHE AĞLADIĞINDA
Kitabımızın yazarının yer yer gerçek olay ve belgelerlede harmanladığı hikayemiz felsefeyi ve özellikle Nietzche yi sevenler için gayet hoş bulunabilecek bir kitap tanıtım için bu kadar uğraştığına göre sende çok beğenmissin ama benim gibi bu tarz kitapları sırf kıllık olsun diye okuyanlara verebileceği bir şey yok.
rockchu- Anitoryum Fansub
- Mesaj Sayısı : 809
Yaş : 36
Ruh Hali :
Kayıt tarihi : 08/03/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz