S o r u l a r ...
+4
Unde®kaN
silindi
Zax
MetatroN
8 posters
AnimeManganTR :: KÜLTÜR-SANAT :: Felsefe
2 sayfadaki 2 sayfası
2 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
Geri: S o r u l a r ...
Neleri yaptığımda hayatı dolu dolu yaşamış olurum? ;
Yapmaktan korktuğunu ve yapmak istemediğin şeylerden, yapmak istediğin şeylere fırsat bulamadıklarını yaparsan başına iyi kötü bir çok şey gelir ve de bir bakmışsın, dolu dolu yaşamışsın. Buna hayal dünyası ve gerçek dünyayı birleştirerek kısaca, an'ı yaşayarak başlayabilirsin mesela. Yaşama arzusu ile alakalı diye düşünüyorum. Yaşama arzusu tıpkı, ben dün bundan yedim, bu gün bunu yiyorum, yarın bunu yemek istiyorum gibi bir şey'dir. ( :
Hayat nedir? İnsan nedir? ;
Hayat bir çeşme, insan ise bardak'tır. Hayat insan'a akar.
Sular kesildiğinde insan erkenden ölür. Bardak taşdığında sağlık probleminden, sular tükendiğinde de ise ecelinden ölür gider, insan.
...Dediğim de sorunun tam bir cevabını vermiş olmuyorum. Lakin gerekli noktaya değinmişimdir sanıyorum.
Neye ne kadar zaman ayırmalıyım ki değerli kılayım hayatımı? ;
Kendin için hayatını değerli kılmaya çabalama çünkü, senin için senin hayatın zaten değerlidir. Bir başkası için değerli kılmak istiyorsan, dışarının işine gelen icraatlerde bulunursun. Kısaca başkası için içten olmayan şeyler yaparsın ve kişiliğini kaybedersin böylece hayatın değil de, sen kendin için bayağı bir değersiz'sindir.
Peki “gerçek” değerli şeyler nelerdir?
"Gerçek" değerli diye bir şey yok'tur. "...için değerli" vardır. İnsan düşünce sistemi her ne kadar "başkalarını da düşünmek" bilincini kavrasa dahi, özünde merkezcilik yatar.
Niçin bazen hayatım boşa akıyormuş hissine kapılıyorum? ;
Öyle bir şey hissetmiyorsun, hissedebiliten yok. Bu ve bunun gibi şeyler, pişman olmanın, lüzumsuzluk bakış açısının veya "böyle giderse böyle olacak" düşüncesinin getirisi olan basit kurgulardan ibaret'tir.
Neler kalıcı olacak ve gurur duyabileceğim yaptıklarımla?
Öncelikle bu soruyu nereden "ctrl+c/ctrl+v" yaptın bilmiyorum. Kendin mi yazdın onu da bilmiyorum ama, sorunun yapısı bozuk. Bu sorudan çıkarabileceğim çeşitli içerik var. Ve verebileceğim de bir o kadar çeşitli cevap. Net kısmını yanıtlamak gerekirse;
"Neler kalıcı olacak..." kısmı son derece saçma. Çünkü bu dünyada hiç bir şey'in kalıcı olmadığı, yaşadığın veya çevrendekilerin yaşadığı kayıplardan çıkarılabilecek basit bir şey.
Yapmaktan korktuğunu ve yapmak istemediğin şeylerden, yapmak istediğin şeylere fırsat bulamadıklarını yaparsan başına iyi kötü bir çok şey gelir ve de bir bakmışsın, dolu dolu yaşamışsın. Buna hayal dünyası ve gerçek dünyayı birleştirerek kısaca, an'ı yaşayarak başlayabilirsin mesela. Yaşama arzusu ile alakalı diye düşünüyorum. Yaşama arzusu tıpkı, ben dün bundan yedim, bu gün bunu yiyorum, yarın bunu yemek istiyorum gibi bir şey'dir. ( :
Hayat nedir? İnsan nedir? ;
Hayat bir çeşme, insan ise bardak'tır. Hayat insan'a akar.
Sular kesildiğinde insan erkenden ölür. Bardak taşdığında sağlık probleminden, sular tükendiğinde de ise ecelinden ölür gider, insan.
...Dediğim de sorunun tam bir cevabını vermiş olmuyorum. Lakin gerekli noktaya değinmişimdir sanıyorum.
Neye ne kadar zaman ayırmalıyım ki değerli kılayım hayatımı? ;
Kendin için hayatını değerli kılmaya çabalama çünkü, senin için senin hayatın zaten değerlidir. Bir başkası için değerli kılmak istiyorsan, dışarının işine gelen icraatlerde bulunursun. Kısaca başkası için içten olmayan şeyler yaparsın ve kişiliğini kaybedersin böylece hayatın değil de, sen kendin için bayağı bir değersiz'sindir.
Peki “gerçek” değerli şeyler nelerdir?
"Gerçek" değerli diye bir şey yok'tur. "...için değerli" vardır. İnsan düşünce sistemi her ne kadar "başkalarını da düşünmek" bilincini kavrasa dahi, özünde merkezcilik yatar.
Niçin bazen hayatım boşa akıyormuş hissine kapılıyorum? ;
Öyle bir şey hissetmiyorsun, hissedebiliten yok. Bu ve bunun gibi şeyler, pişman olmanın, lüzumsuzluk bakış açısının veya "böyle giderse böyle olacak" düşüncesinin getirisi olan basit kurgulardan ibaret'tir.
Neler kalıcı olacak ve gurur duyabileceğim yaptıklarımla?
Öncelikle bu soruyu nereden "ctrl+c/ctrl+v" yaptın bilmiyorum. Kendin mi yazdın onu da bilmiyorum ama, sorunun yapısı bozuk. Bu sorudan çıkarabileceğim çeşitli içerik var. Ve verebileceğim de bir o kadar çeşitli cevap. Net kısmını yanıtlamak gerekirse;
"Neler kalıcı olacak..." kısmı son derece saçma. Çünkü bu dünyada hiç bir şey'in kalıcı olmadığı, yaşadığın veya çevrendekilerin yaşadığı kayıplardan çıkarılabilecek basit bir şey.
Geri: S o r u l a r ...
cevapları benim için değil kendin için, kendi hayatını değerlendirerek vermeni isterdim..yorum ve eleştirilerin için teşekkür ederim..ve şunu da eklemek istiyorum;bir şeyin olup,olmadığı,olmayacağı konusunda görüş belirteceksen sadece bu doğrudur havasında olmamalı.
MetatroN- Süper Animeci
- Mesaj Sayısı : 452
Ruh Hali :
Kayıt tarihi : 07/05/08
Geri: S o r u l a r ...
Hakan Günday'ın ''Kinyas ve Karya'' isimli kitabından şu ''Alıntı''yla olayda varlığımı göstermeye karar verdim ^_^;
''.......İnsanlar sordukları sorulara göre belirler kendini,tercihlerimiz sorulardan gelir.
''NASIL'' sorusunu soranlar hayatın gerçek uğraşlarını en iyi şekilde öğrenenlerdir.
''KİM'' ya da ''NE'' ile başlayan sorular fail arayan yaratıcı ya da yok edici kişi ya da olay araştıran insanların hayatlarını çizer.
Alın yazısı varsa bunu bir de yazan vardır.En sonunda sorularına ''NEDEN'' ile başlayanlar gelir.Neden sorusu ne yaratıcıyı ne hayatı merak eder.Merak ettiği tek konu kendisidir.
Ve kendisiyle o kadar ilgilidir ki hiç tanımadığı bir insanın hayatını kurtarmak için kendisininkini tehlikeye atabilecek olmasına rağmen yakın çevresine sırf ''Kendisi'' olduğu için acı çektirecek kadar bencildir.
Filozoftur,düşünür.Nedenlerini merak eder,elinden geldiğince de erişir.Ama tek sorun elindeki nedenlerle ne yapacağını bilememesidir.
''NASIL''ı soran bildiklerini kullanarak hayatını kazanır.''KİM'' diye soran tanrısını bulur ve ona tapar.
''NEDEN''i soran ise nedenleri bulur;bir süre savunur sonra unutur.Başka nedenler bulur onları da savunur onları da sonra unutur.Ve böyle gider.Ancak bu soruyu soranlar içinde belli bir azınlık buldukları için nedende takılıp kalırlar....
Ve ben,bu noktadayım,hayatı reddetme noktasında,tek bir varlık kaldı reddini gerçekleştiremediğim o da ''Kendim''...''
Neden diye sorulan her sorunun cevabı bizi bir soruya daha götürür bence ve de her insan yaşamının bir döneminde bu tür sorularla kendi içinde savaş vermiştir eminim ^^
Ben ''Neden '' diye düşünmeyi ardımda bıraktım ama zamanında da çok düşündüğüm doğrudur es geçemem ^^ .....Varolma sebebi bence her insanın yaşamına göre değişir her ne kadar benzer varlıklar olsak da bunun en basit örneği yaşadığımız hayattır bence...
Ben hiçbir zaman ''An''ı ertelemeyi sevmedim; ''Yaşama''dıklarımdan dolayı pişmanlık hissetmektense ''Yaşa''dıklarımdan dolayı pişmanlık hissetmeyi tercih ettim hayatımda,her daim....
Ama bu tarz pişmanlık yaşamadım mı ardımda bırkatıklarımda;elbette yaşadım...Kim yaşamaz ki?????
O yüzden de hayatımda kim varlığıyla yer edindiyse bende, kaybettikten sonra değil tam zıttına;olduğu ''An'' önem kazandı benim için çünkü herkes benim hayatıma dahil olmadı,olamadı yaşamım boyunca ya da ben dahil etmedim,aynı şekilde de ben dahil olmadım istemediğim kişilerin yaşamına,''Bu bizim elimizde mi??'' peki;''Evet'' bence bizim elimizde olmalı....
Ve de birisi yanımızdayken bizimle ''An''ımıza katılıyorsa eğer ona değer katıyoruzdur;birisi öldükten sonra ona değerli anlamlar yüklüyorsak bu kendimizi aldatmacadan öteye gidemez bence....
Ölüm tarihimizi bilme konusuna gelince yani son 10-20 hatta 30 günümüz için;Son 10 gün yeter bana eğer öleceğim günü biliyorsam 10 günden fazlası da gerekmez yaşamımda...Her ''An'' anlamlı bir şekilde geçtiği için fazlasını istemem....
Çünkü yapacağım tek şey şu olurdu;''En çok sevdiğim 10 kişiye 1 gün ayırmak....''
''.......İnsanlar sordukları sorulara göre belirler kendini,tercihlerimiz sorulardan gelir.
''NASIL'' sorusunu soranlar hayatın gerçek uğraşlarını en iyi şekilde öğrenenlerdir.
''KİM'' ya da ''NE'' ile başlayan sorular fail arayan yaratıcı ya da yok edici kişi ya da olay araştıran insanların hayatlarını çizer.
Alın yazısı varsa bunu bir de yazan vardır.En sonunda sorularına ''NEDEN'' ile başlayanlar gelir.Neden sorusu ne yaratıcıyı ne hayatı merak eder.Merak ettiği tek konu kendisidir.
Ve kendisiyle o kadar ilgilidir ki hiç tanımadığı bir insanın hayatını kurtarmak için kendisininkini tehlikeye atabilecek olmasına rağmen yakın çevresine sırf ''Kendisi'' olduğu için acı çektirecek kadar bencildir.
Filozoftur,düşünür.Nedenlerini merak eder,elinden geldiğince de erişir.Ama tek sorun elindeki nedenlerle ne yapacağını bilememesidir.
''NASIL''ı soran bildiklerini kullanarak hayatını kazanır.''KİM'' diye soran tanrısını bulur ve ona tapar.
''NEDEN''i soran ise nedenleri bulur;bir süre savunur sonra unutur.Başka nedenler bulur onları da savunur onları da sonra unutur.Ve böyle gider.Ancak bu soruyu soranlar içinde belli bir azınlık buldukları için nedende takılıp kalırlar....
Ve ben,bu noktadayım,hayatı reddetme noktasında,tek bir varlık kaldı reddini gerçekleştiremediğim o da ''Kendim''...''
Neden diye sorulan her sorunun cevabı bizi bir soruya daha götürür bence ve de her insan yaşamının bir döneminde bu tür sorularla kendi içinde savaş vermiştir eminim ^^
Ben ''Neden '' diye düşünmeyi ardımda bıraktım ama zamanında da çok düşündüğüm doğrudur es geçemem ^^ .....Varolma sebebi bence her insanın yaşamına göre değişir her ne kadar benzer varlıklar olsak da bunun en basit örneği yaşadığımız hayattır bence...
Ben hiçbir zaman ''An''ı ertelemeyi sevmedim; ''Yaşama''dıklarımdan dolayı pişmanlık hissetmektense ''Yaşa''dıklarımdan dolayı pişmanlık hissetmeyi tercih ettim hayatımda,her daim....
Ama bu tarz pişmanlık yaşamadım mı ardımda bırkatıklarımda;elbette yaşadım...Kim yaşamaz ki?????
O yüzden de hayatımda kim varlığıyla yer edindiyse bende, kaybettikten sonra değil tam zıttına;olduğu ''An'' önem kazandı benim için çünkü herkes benim hayatıma dahil olmadı,olamadı yaşamım boyunca ya da ben dahil etmedim,aynı şekilde de ben dahil olmadım istemediğim kişilerin yaşamına,''Bu bizim elimizde mi??'' peki;''Evet'' bence bizim elimizde olmalı....
Ve de birisi yanımızdayken bizimle ''An''ımıza katılıyorsa eğer ona değer katıyoruzdur;birisi öldükten sonra ona değerli anlamlar yüklüyorsak bu kendimizi aldatmacadan öteye gidemez bence....
Ölüm tarihimizi bilme konusuna gelince yani son 10-20 hatta 30 günümüz için;Son 10 gün yeter bana eğer öleceğim günü biliyorsam 10 günden fazlası da gerekmez yaşamımda...Her ''An'' anlamlı bir şekilde geçtiği için fazlasını istemem....
Çünkü yapacağım tek şey şu olurdu;''En çok sevdiğim 10 kişiye 1 gün ayırmak....''
Squaw- Hiper Animeci
- Mesaj Sayısı : 1051
Ruh Hali :
Kayıt tarihi : 24/02/09
2 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
AnimeManganTR :: KÜLTÜR-SANAT :: Felsefe
2 sayfadaki 2 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz